Karbon Ayak İzi Nedir ve Neden Hesaplanır?
Karbon ayak izi; insanların ulaşım, ısınma faaliyetleri, enerji tüketimi veya satın aldığı her ürün ve hizmetin sonucunda atmosfere yayılan sera gazlarının, karbondioksit (CO2) eşdeğeri ile ölçümüdür.
Bir başka ifadeyle, gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetler veya aldığımız ürün ve hizmetin gerçekleştirilmesi, üretilmesi için harcanan enerjinin atmosfere yaydığı karbondioksit miktarını hesaplama çalışmasıdır.
Karbon yayılımı; petrol, doğal gaz, kömür gibi fosil yakıtların yakılması sonucu gerçekleşir. Fosil yakıtlar karbon içerirler ve yakılmaları sonucunda karbon açığa çıkar. Karbon ayak izi ise, bu yakımı direkt veya dolaylı olarak gerektiren tüm insan faaliyetlerini hesaba katar.
Sera gazları, Dünya atmosferinde en çok ısı tutma özelliğine sahip olan ve atmosferin ısıtma ve yalıtma etkisi, “sera etkisi”ne neden olan gazlardır. Bu gazlar su buharı, karbondioksit, metan ve ozondur. Sera gazları, yeryüzünden yansıyan Güneş ışınlarını tutar ve dünyanın ısı kaybını engeller.
Karbon ayak izine neden olan insan faaliyetleri dünyanın gereğinden fazla ısınmasına neden olur. Bunun sonucunda ise iklim değişikliği, küresel ısınma, doğal hayatın tehlikeye düşmesi ve doğal kaynakların yetmemesi hatta tükenmesi riskiyle karşı karşıya kalırız.
Sanayileşme, kentleşme, hızlı nüfus artışı, üretim ve tüketim alışkanlıkları gibi insan faaliyetleri sonucu doğada oluşan hasar, 1900’lü yılların ortalarından itibaren gözle görülür seviyeye ulaşmış, insanların doğa üzerinde bıraktıkları zararı belirlemek ve çözüm bulmak için çeşitli çalışmalar yürütülmeye başlanmıştır.
1990’lı yılların başında ortaya atılan ve doğaya verilen zararı ölçmek için belirlenen kavramlardan biri olan ekolojik ayak izi, çalışmalar detayladıkça özelleşmiş ve nihayet 2000’li yılların ortalarında ekolojik ayak izinin bir parçası olarak karbon ayakizi kavramı geliştirilmiştir.
Günümüzde bireylerin, kurumların, şehirlerin, ülkelerin, hatta tüm dünyanın karbon ayak izi %100’e yakın doğrulukta tahmin edilebilir. Bunun için geliştirilen bazı uluslar arası standartlar, sınıflandırmalar ve hesaplama yöntemleri vardır. Bu hesaplamalar profesyonel firmalar tarafından yapılır.
Bir kişinin araba kullanımı sırasında harcadığı yakıt, evinde kullandığı elektrik, bir şirketin ürün imalatı sırasında kullandığı fosil yakıtlar ya da çalışanlarının iş seyahatleri ayrı ayrı karbon salınımına neden olur.
Bu salınımları kişisel, bölgesel ve kurumsal olarak hesaplayarak üretim ve tüketim alışkanlıklarımızın etkilerini görebilir ve karbon ayak izini düşürmek için çeşitli yollar bulabiliriz.
Karbon Ayak İzi Kapsamları nelerdir?
Karbon emisyonları, ISO 14040:2006 numaralı standart ve Sera Gazı Protokolünce belirtilen 3 kapsam altında değerlendirilir ve karbon salınımının doğrudan veya dolaylı olmasına göre ayrılır. Kapsamlar kurumsal hesaplamalar için kullanılır.
Bu ayrımlara göre;
Birincil Karbon Ayak İzi veya Doğrudan Karbon Ayak İzi, raporlayan kuruluşun sahip olduğu veya denetlediği kaynaklardan gelir.
İkincil Karbon Ayak İzi veya Dolaylı Karbon Ayak İzi ise, yine raporlayan kuruluşun faaliyetleri sonucu oluşan ancak başka bir tüzel kişilik tarafından sahip olunan veya kontrol edilen kaynaklardan gelir.
Kapsam 1 emisyonları, raporlayan kuruluşun tesisleri veya araçları kaynaklı direkt salınımıdır. Bu nedenle de birincil karbon ayak izi altında değerlendirilir.
Kapsam 2 emisyonları, raporlayan kuruluşun satın aldığı elektrik, buhar, ısıtma ve soğutmadan kaynaklanır. Enerji dolaylı emisyonlardır. Kapsam 2 dahilindeki aktiviteler aynı zamanda Upstream Activities olarak da anılır.
Kapsam 3 emisyonları ise, Kapsam 2 içerisine girmeyen dolaylı emisyonlardır. Kaynakları için örnekler verecek olursak:
Upstream Activities;
- Raporlayan kuruluş tarafından satın alınan mal ve hizmetler
- Sermaye malları
- Kaynak yönlü nakliye ve dağıtım
- Operasyon atıkları
- İş seyahatleri
- Personel ulaşımı
- Kaynak yönlü finansal kiralama konusu varlıklar
Downstream Activities;
- Tüketici yönlü nakliye ve dağıtım
- Satışı yapılan ürün ve hizmetlerin işlemleri
- Ürün/hizmet kullanımı
- Ürün/hizmet yaşam sonu
- Tüketici yönlü finansal kiralama konusu varlıklar
- Bayiler
- Yatırımlar
Karbon Ayak İzi Hesaplama Yöntemleri Nelerdir?
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), sera gazı emisyonlarını 3 farklı aşama (tier) ile hesaplayan metodolojileri paylaşmıştır.
Aşama, metodolojinin karmaşıklığını belirtir. Karbon ayak izi de gereken data ve metodolojinin karmaşıklığına göre Tier 1, Tier 2 ya da Tier 3 yöntemleriyle hesaplanır.
Tier 2 ve Tier 3 genellikle yüksek aşama yöntemleri (higher-tier) olarak ifade edilirler ve daha fazla bilgiyi değerlendiği ve daha çok data elde ettiği için Tier 1’e kıyasla daha doğru olarak kabul edilirler. Raporlayan kuruluşun kaynaklarına göre kullanılacak yöntem değişebilir. Örneğin bir şirket karbon emisyonunu hesaplarken elektrik tüketimini göz önünde bulundurduğunda Tier 2 yöntemini, doğal gaz tüketiminin neden olduğu salınım için Tier 1’i kullanabilir.
Tier 1
IPCC kılavuzunda açıklanan emisyon faktörlerini ve diğer parametreleri kullanır. Bu yöntemin bazı basitleştirici varsayımları vardır ve dışarıdan aldığı bazı verileri kendi bulgularıyla birleştirebilir.
Bu yöntem iki veriye ihtiyaç duyar;
- Tüketilen yakıt miktarı ve
- Standart emisyon faktörü
Formülü ise şu şekildedir;
Emisyon GHG, FUEL (kg GHG) = Yakıt Tüketimi (TJ) x Emisyon Faktörü (Kg GHG/TJ)
Tier 2
Aslında Tier 1 ile aynı yaklaşıma sahiptir ama ülkeye özgü emisyon faktörleri ve diğer parametrelerine başvurulur. Ülkeye özgü emisyon faktörleri ve parametreleri, o ülkedeki ormanlara, iklim bölgelerine ve arazi kullanım sistemlerine daha uygundur. Bu parametrelerden bazıları yakıtın kalitesi, karbon içeriği ve kullanılan yakma teknolojisidir.
Bu yöntem ile hesaplama yapabilmek için;
- Tüketilen yakıt miktarı ve
- Her yakıt için ülkeye özel emisyon faktörünün belirlenmesi gerekir.
Formülü ise şu şekildedir;
Emisyon GHG,FUEL (kg GHG) = Yakıt Tüketimi (TJ) x Emisyon Faktörü (Kg GHG/TJ)
Tier 3
Daha karmaşık modeller içerir ve daha çok data gerektirir. Sonuçların şeffaflığının ve verilerin modelle entegrasyonunun artması için geliştirilmiştir. Genellikle alt aşamalardan daha doğru hesapladığı kabul edilir.
Tier 3 yöntemi kullanacağı yakıt tüketimi ve emisyon faktörünü tesise özgü olarak hesaplar. Bu nedenle de gerçeğe yakın hesaplama yaptığı düşünülür.
Yöntem, tesise özgü parametreleri bulabilmek için aşağıdaki gibi spesifik bilgilere ihtiyaç duyar;
- Kullanılan yakıt tipi
- Yakma teknolojisi
- Çalışma şartları
- Kontrol teknolojisi
- Bakımın kalitesi
- Yakıtı yakan ekipmanların yaşı
Tier 1’den Tier 3’e ilerleme genel olarak, sera gazı emisyonları tahminlerinin kesinleşmesini temsil etse de ölçüm süreçlerinin uzamasını ve analizlerin karmaşıklaşmasını gerektirir. Bu nedenle ölçüm firmaları bu yöntemleri bazı alternatif sıralarla da kullanırlar.
Örneğin daha düşük aşamalar gerektiğinde yüksek aşamadaki bazı parametrelerle birleştirilebilir. Tier 3’e ulaşmak için ise her aşama boyunca ilerlemeye gerek yoktur ve Tier 1’den Tier 3’de doğrudan geçiş yapılabilir. Birçok durumda Tier 1’den direkt Tier 3’e geçmek, arada daha sonra değiştirilmesi gereken Tier 2’yi uygulamaktan daha basit ve masrafsız olabilir. Tier 3 sistemini geliştirmek için toplanan veriler, geçici Tier 2 tahminlerini geliştirmek için kullanılabilir.
Bu yöntemlerin doğru hesaplama yapabilmesi için sağlanan verilerin kesinliği çok önemlidir. Verilerin toplanması, hesaplama ve raporlama aşamasında gerçekleşecek herhangi bir hata sürecin baştan başlamasına neden olabilir. Ancak doğru ilerlendiği takdirde, %100’e kadar kesin sonuç elde edilebilir.