İklim değişikliği sanılanın aksine geleceğin problemi değildir. Beşerî faktörler sonucu gittikçe artan sera gazı emisyonları günümüzün en önemli problemi haline gelmiştir. Dünyanın ikliminde meydana gelen mevcut değişim; iklim bölgelerinin değişmesi, ani hava değişimleri, bitki ve hayvanların habitatlarının farklılaşması, buzulların erimesi gibi birçok soruna yol açmaktadır.
İklim Değişikliği Nedir?
İklim değişikliği, sıcaklık ve hava modellerindeki uzun vadeli değişimleri ifade eder. Bu değişimler doğal sebeplerle de gerçekleşmektedir, örneğin 1860 yılından günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama küresel sıcaklığın 0,5-0,8 C kadar artığını göstermektedir, ancak 1800’lerden bu yana, insan faaliyetleri iklim değişikliğinin ana itici gücü olmuştur; bunun başlıca nedeni, ısıyı hapseden gazlar üreten fosil yakıtların (kömür, petrol ve gaz gibi) yakılmasıdır.
Fosil yakıtlar, arazi kullanımı, endüstriyel ve tarımsal faaliyetler ve ormansızlaşmanın bir sonucu olarak atmosferdeki sera gazlarının miktar ve yoğunluğu artış göstermekte ve bu durum iklim değişikliğine yol açmaktadır. İklim değişikliğinin en önemli ve bilinen örnekleri; kutup bölgelerinde sıcaklık artışına bağlı olarak buzulların erimesi, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, taşkınlar, kıyı kesimlerde toprak kaybı, temiz su kaynaklarının denize karışması, aşırı buharlaşma ve kuraklığa bağlı olarak yangınlar, göl ve ırmak sularının azalması, bitki ve hayvan türlerinin yok olması ya da azalmasıdır.
Doğal yolların yanı sıra, sera gazlarının atmosferdeki oranları antropojenik, bir başka değişle insan kaynaklı eylemlerle de artış göstermektedir. Örneğin, 1750’li yıllarda başlayan sanayi devrimi sonrasında karbondioksit oranı %40’lık artış göstererek 280 ppm’den 394 ppm’e ulaşmıştır.
İklim Değişikliğinin Nedenleri Nelerdir?
İklim değişikliğinin nedenleri çevresel nedenler ve beşerî nedenler olarak ikiye ayrılmaktadır. İnsani faaliyetler sonucu artan fosil yakıt kullanımı beşerî nedenlere örnektir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), “Climate Change 2022” raporunda, iklim değişikliğinin ana nedeninin beşerî faktörler sonucu fosil yakıt tüketiminin artması ve oluşan sera gazı emisyonlarındaki artış olduğunu ortaya koydu.
Fosil yakıtlar, doğalgaz ve kömür türevlerinden oluşan enerji türleridir. Fosil yakıtların yakılması, atmosferdeki karbondioksit oranının artmasındaki en büyük etkendir. UN’in 2015 verilerine göre fosil yakıtlar, mevcut küresel birincil enerji talebinin yüzde 80’ini oluşturmakta olup, enerji sistemleri küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık üçte ikisinin de kaynağı olmaktadır. Başka bir kaynak, 2018 yılı itibariyle küresel ölçekte birincil enerji talebinin %34’ünün petrol, bunu takiben %27’si kömürden ve %24’ünün ise doğal gazdan sağlandığını paylaşmıştır. Doğalgaza oranla kömür, üretilen bir birim enerji başına 1,7 kat daha fazla CO2’yi atmosfere salmaktadır. Veriler, fosil yakıtların 2018 yılında mevcut talebin %85’ini karşılayarak 3 yıl içinde %5 bir artış gösterdiğini de paylaşmaktadır.
Endüstriyel tarım ve hayvancılık, fosil yakıtlardan sonra insan kaynaklı sera gazı emisyonların salınımında 2. sıradadır. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından hazırlanmış 2013 tarihli “Hayvancılık Yoluyla İklim Değişikliğiyle Mücadele” raporuna göre, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 14,5’inin yıllık olarak hayvancılık sektörüne atfedilebileceği tahmin ediliyor ve bu, dünya üzerindeki tüm ulaşım araçlarının yaktığı yakıttan kaynaklanan emisyonlara eşdeğer bir orandır. İnsanlara göre 7-9 kat daha fazla atık üreten bu sektörler biyoçeşitlilik kaybının da 1/3’ünü oluşturmaktadır.
Tüm bunlardan ayrı, çevresel bazı faktörler de iklim değişikliğine sebep olabilmektedir. Bunlardan en önemlisi volkanik patlamalardır. Şiddetli volkanik patlamalar sonucu güneş ışınları yeryüzüne ulaşamaz ve bunun sonucunda soğuma meydana gelir. Bu durum uzun süreli olduğu takdirde iklim değişikliğine sebep olmaktadır.
İklim Değişikliğinin Etkileri
İklim; canlı çeşitliliği, türlerin evrimleşmesini ve değişmesini doğrudan etkilemektedir. İklimin değişimiyle beraber karada ve suda meydana gelen değişimler biyoçeşitliliği ciddi ölçüde etkilemektedir. Havadaki bu olumsuz değişim bazı türleri habitat değişimine zorlarken, bazılarının yok olmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, bazı türler üzerinde popülasyon artışına da yol açabilmektedir. 2100 yılında Kuzey Avrupa’da bulunan tür çeşitliliğinin %35’inden fazlasının o bölge için yeni olacağı, Güney Avrupa’da ise şu anda mevcut olan türlerin %25’inin iklim koşulları nedeniyle ortadan kalkacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca ortalama sıcaklık 2100 yılına kadar 2 °C yükseldiği takdirde, mevcut bitki türlerinin %18’inin ve memeli türlerinin %22’sinin yok olacağı tahmin edilmektedir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ise okyanuslardaki 1,5 °C ısınma ile, 2100 yılına kadar okyanusların 26 ile 77 cm arasında yükseleceğini belirtmektedir.
İklim değişikliğinin insan hayatı üzerinde de çeşitli etkileri vardır. Bu değişim insanların su, gıda, enerji gibi temel ihtiyaçlarına erişimini ve sağlığını tehdit etmektedir. Bunun yanı sıra değişen iklimin üretim biçimleri üzerinde de etkisi olacaktır. Bu da dolaylı yoldan ekonomiye etki edecektir. İklim değişikliğinin etkilerinin artmasıyla beraber; ilgili sanayi alanları kullandıkları enerji kaynağının değiştirilmesi, ortaya çıkardıkları atıkların yeniden dönüştürülmesi, karbon ayak izinin azaltılması hatta sıfırlanması üzerine çalışmalar yapılmaya başlamış, bunun adımları da günümüzde sürdürülebilirlik çatısı altında çalışan şirketler tarafından atılmıştır.
İklim Değişikliği Nasıl Önlenir?
Karbon emisyonlarını azaltmanın en kolay yolu enerji verimliliğinden geçmektedir. WWF’in Enerji raporuna göre; 2050 yılında küresel enerji talebinin, küresel üretim projeksiyonlarında herhangi bir azalma olmaksızın 2005 yılına göre %15 düşürülmesi olasıdır. Bu bağlamda, Türkiye’nin ilk enerji verimliliği eylem planı olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı” 2018’de yürürlüğe girmiştir. Eylemin hayata geçirilmesi ile 2023 yılına kadar 10,9 milyar ABD doları yatırım ile kümülatif olarak 23,9 milyon ton eşdeğer enerji tasarrufu sağlanması beklenmektedir. Bu da 2023 yılında Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde %14 oranında bir azalmaya denk gelmektedir.
İklim değişikliğinin etkileyen önemli faktörlerden bir diğeri de karbon salımıdır. WWF verilerine göre 2030 yılında Türkiye karbon emisyonlarını, gerçekçi büyümeye dayanan senaryoya göre %23 oranında azaltabilir. Türkiye için Düşük Karbonlu Kalkınma Yolları Raporu’nda “İklim Politikası” adı verilen senaryoda üç politika tedbiri açıklanmaktadır:
- Karbon vergisi toplanması.
- Bu vergilerin yenilenebilir yatırım fonu vasıtasıyla yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretmek için kullanılması.
- Enerji verimliliğinde teknolojik gelişme ve piyasa şartlarına bağlı artışlar.
Bu emisyon azaltımı politikası izlendiği takdirde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının fosil yakıtlar aleyhine artırılmasının mümkün olacağı belirtilmektedir. Bu değişim ile referans senaryo sonucu karbon emisyonlarında %23, kömür ithalatında %25, doğalgaz ithalatında ise %35 oranında düşüş sağlanacağı düşünülmektedir.
Yenilenebilir enerji kullanımı, karbon emisyonlarının azalmasını ve dolayısıyla iklim değişikliğinin önüne geçilmesini sağlamaktadır. Gerek Türkiye’de gerekse diğer birçok ülkede enerji verimliliği amacıyla yenilenebilir enerji kullanımı teşvik edilmektedir. Energy dergisinde yayınlanan bir çalışmada da Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkeler için, yenilenebilir enerji kullanımı sonucu enerji verimliliğin iki katına çıkması sonucu uzun vadede karbondioksit emisyonlarının %55 azalacağı belirtilmiştir. WWF’in Enerji raporu’na göre de 2050 yılında mevcut teknolojilerle küresel enerji talebinin büyük bir kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasının mümkün olduğu gösterilmektedir.
Ancak, iklim değişikliği ile mücadelede tek bir pencereden bakmak yerine holistik bir bakış açısına sahip olmak bu krizi çözmek için daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. İklim krizi ile mücadele ancak birçok farklı kategoriyi içeren eylem planı ile başarıya ulaşabilmek mümkündür. Yeşil ve sürdürülebilir tarım, temiz enerji, çevreye saygılı üretim döngülerini içeren bir eylem planı olan Avrupa Yeşil Mütabakatı buna bir örnektir. Ekonomileri ve toplumları daha sürdürülebilir bir hedefe yönlendirebilme yeteneğine sahip olan kolektif yaklaşımlar, karbon emisyonlarını azaltmak ve enerji sektörünün karbondan arındırılmasını sağlamak için oldukça elzemdir.
Kaynaklar:
- WWF. 2022. İklim Değişikliği. [online] Available at: <https://www.wwf.org.tr/ne_yapiyoruz/iklim_degisikligi_ve_enerji/iklim_degisikligi/#:~:text=Sera%20gazlar%C4%B1n%C4%B1n%20bu%20do%C4%9Fal%20etkisi,den%20394%20ppm’e%20ula%C5%9Fm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.> [Accessed 22 August 2022].
- DEMİR, A., 2009. Küresel İklim Değişikliğinin Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Kaynakları Üzerine Etkisi: The effects of Global Climate Change on Biodiversity and Ecosystems Resources. Ankara Üniversitesi Çevrebilimleri Dergisi, pp.037-054.
- Alkemade, Rob & Bakkenes, Michel & Eickhout, Bas. (2010). Towards a general relationship between climate change and biodiversity: An example for plant species in Europe. Regional Environmental Change. 11. 143-150. 10.1007/s10113-010-0161-1. 2022. [online] Available at: <https://www.researchgate.net/publication/226713910_Towards_a_general_relationship_between_climate_change_and_biodiversity_An_example_for_plant_species_in_Europe> [Accessed 22 August 2022].
- Nunez, Sarahi & Arets, Eric & Alkemade, Rob & Verwer, Caspar & Leemans, Rik. (2019). Assessing the impacts of climate change on biodiversity: is below 2 °C enough?. Climatic Change. 154. 10.1007/s10584-019-02420-x. 2022. [online] Available at: <https://www.researchgate.net/publication/333312817_Assessing_the_impacts_of_climate_change_on_biodiversity_is_below_2_C_enough> [Accessed 22 August 2022].
- IPCC.CH. 2022. Chapter 4: Sea Level Rise and Implications for Low-Lying Islands, Coasts and Communities — Special Report on the Ocean and Cryosphere in a Changing Climate. [online] Available at: <https://www.ipcc.ch/srocc/chapter/chapter-4-sea-level-rise-and-implications-for-low-lying-islands-coasts-and-communities/> [Accessed 22 August 2022].
- Enver.org.tr. 2022. Enerji Verimliliği Derneği. [online] Available at: <https://www.enver.org.tr/enerji-verimliligi> [Accessed 22 August 2022]. 2022.
- WWF. 2022 [online] Available at: <https://www.wwf.org.tr/?4620/Turkiye-sera-gazi-emisyonlarini-azaltarak-da-buyumeye-devam-edebilir> [Accessed 22 August 2022].
- Özbuğday, Fatih Cemil & Erbas, Bahar Celikkol, 2015. “How effective are energy efficiency and renewable energy in curbing CO2 emissions in the long run? A heterogeneous panel data analysis,” Energy, Elsevier, vol. 82(C), pages 734-745. [online] Available at: <https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0360544215001085> [Accessed 22 August 2022]