Biyoçeşitlilik, tüm canlı organizmalar arasındaki farklılıkları ifade eder. Biyolojik çeşitlilik olarak da ifade edilmektedir. Tüm ekosistemde veya sadece belirli bir bölgede yer alan canlı çeşitliliğini belirtmek için kullanılan önemli bir kavramdır.
Biyoçeşitlilik nedir sorusunun cevabını verebilmek için belirli bir bölgedeki türlerin, genlerin, ekolojik olayların ve ekosistemlerin oluşturduğu bütüncül yapıya bakmak gerekir. Bu bütüncül yapı içerisindeki farklılıklar, Dünya üzerindeki tüm yaşam formlarını kapsar. Bu yaşam formları arasında bitkiler, hayvanlar, bakteriler veya insanlar da bulunmaktadır.
Biyolojik çeşitlilik, yaşanabilir ve sağlıklı bir çevrenin oluşması için hayati bir öneme sahiptir. İşlevleri ve özellikleri birbirinden farklı çeşitli canlılar doğal düzenin bir parçasıdır. Dünya üzerindeki yaşamın devam edebilmesi için bu doğal dengenin korunması ve devam ettirilmesi gerekmektedir.
Biyoçeşitlilik nedir ve neden önemlidir, neden korunmalıdır, Dünya’da ve Türkiye’deki biyolojik çeşitlilik gibi konular hakkında detaylı bilgi almak için bu yazımızı okumaya devam edin.
Biyoçeşitlilik Nedir?
Dünya’nın zengin ve çeşitli doğal yaşamının sebebi biyoçeşitliliktir. Ekosistemin temelini oluşturur, insan faaliyetlerinin ve hayatının devam etmesini sağlar.
Bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar dahil tüm canlıları yakından ilgilendiren bu kavram, sadece çevresel değil aynı zamanda ekonomik bir öneme sahiptir. Barınmadan enerjiye kadar insanların ihtiyaç duyduğu tüm kaynakların doğada hazır olarak yer alması biyoçeşitlilik sayesindedir. Gezegenimizi korumak ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için bu kavramı daha da yakından tanımamız gerekmektedir.
Biyoçeşitlilik veya diğer adıyla biyolojik çeşitlilik birbiriyle yakından ilişkili 3 temel unsurdan oluşmaktadır. Bu temel unsurlar veya bileşenler, birbirleriyle yakın ilişki içerisindedir ve genellikle birbiriyle karıştırılmaktadır.
Biyoçeşitliliği oluşturan 4 temel unsuru daha yakından tanıyalım:
- Tür Çeşitliliği
- Genetik Çeşitlilik
- Ekosistem Çeşitliliği
- Ekolojik Olaylar (Proses) Çeşitliliği
Uzun bir süreç boyunca devam eden evrime bağlı olarak oluşan ekosistemin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için sıralanan tüm bu unsurların önemsenmesi ve korunması gerekmektedir. Bunun sebebi de ilgili unsurların farklı özelliklerde ve birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmasıdır. Sonuç olarak, ekosistemi korumak ve yaşamın sürdürülebilirliğini garanti altına alabilmek için bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir.
Tür Çeşitliği
Belirli bir bölgede yaşayan farklı türleri ifade etmek için tür çeşitliliği kavramı kullanılmaktadır. Bu sayede bölgesel farklılıklar, belirli bir paydada gösterilebilmektedir.
Unutmamak gerekir ki benzer veya aynı olan türler arasında da birçok farklılaşma mevcuttur.
Bu canlılar, ortak özelliklere sahip olmaktadır ve bu ortak özelliklerin temelinde ortak genler yatmaktadır.
Genetik Çeşitlilik
Canlılar arasındaki biyolojik ve fiziksel farklılıkları belirleyen gen farklılıklarının oluşturduğu çeşitlilik türünü ifade etmek için genetik çeşitlilik kavramı kullanılır.
Türlerinin arasındaki farklılıklar, değişen genetik çeşitlilik sayesinde ortaya çıkar. Doğal düzen içerisinde yaşam koşullarına uyum sağlama gibi süreçler de bu çeşitliliği etkileyen faktörler arasındadır.
Canlıların ait oldukları türler içerisindeki popülasyonlarda farklılık oluşmasının temelinde, farklı genetik yapılar ve değişik gen kombinasyonları yer almaktadır.
Ekosistem Çeşitliği
Bir ekosistemi oluşturan şeyler arasında bitkiler, hayvanlar, toprak, su ve hava gibi canlı ve cansız varlıklar yer almaktadır. Bu varlıklar, kendi içlerinde ve çevresindeki canlılarla belirli ilişkilere sahiptir. Doğal düzenin temelini oluşturan bu ilişkiler, canlıların birbiri ile karşılıklı bir bağımlılığa sahip olduğunu gösterir.
Belirli bir uyum içinde yaşayan canlıların ve yer aldıkları ortamların farklılaşması ekosistem çeşitliliği kapsamına girmektedir. Bu çeşitliliğin kaynağında coğrafi koşullar ve iklim farklılıkları gibi olgular yer almaktadır.
Ekosistemlere örnek olarak çöller ve yağmur ormanları sayılabilir.
Ekolojik Olaylar (Proses) Çeşitliliği
Bir ekosistemde canlı ve cansız varlıklar arasında birçok etkileşim gerçekleşmektedir. Uzun yıllardan beri devam eden bu süreçlere ekolojik proses de denmektedir.
Biyolojik çeşitlilik çerçevesinde karşılıklı denge ve düzenin sağlanması ekolojik prosesler sayesinde gerçekleşir.
Ekosistemdeki canlılar arasında yer alan ilişkilere, yani yukarıda tanımlanan proseslere, doğada bulunan av ve avcı ilişkisi örnek olarak verilebilir.
Biyoçeşitliliğin Önemi ve Yararları
Biyoçeşitlilik, doğal düzenin devamı açısından hem insanlar hem de diğer tüm canlılar için çok önemlidir.
İnsanların ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneği, doğadaki canlıların oluşturduğu düzenin bozulmadan devam etmesine dayanmaktadır. Bu sayede, doğada kendiliğinden var olan kaynakların da devamlılığı sağlanmaktadır.
Canlı türlerinin azalması, doğal dengenin giderek bozulmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple, insan faaliyetlerini diğer tüm canlılardan bağımsız olarak değerlendirmek çok büyük bir hata olacaktır.
Gezegenin doğal dengesinin temelinde yer alan biyolojik çeşitliliğin önemine ve tüm canlılar için sağladığı yararlara daha yakından göz atalım.
Biyoçeşitlilik Neden Bu Kadar Değerlidir?
İnsanların faaliyetlerinin devam edebilmesi için biyolojik çeşitliliğin korunması gerektiğinden bahsettik. Sadece bu bile canlıların ve doğanın korunması için yeterli bir sebep sağlamaktadır.
Sürdürülebilirliğin temelinde, gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneklerine saygı duymak yer almaktadır. Biyolojik farklılıkların zarar gördüğü ve azaldığı bir doğal düzende gelecek nesillerin ihtiyaçları da tehlike altına girmektedir.
Biyoçeşitliliğin neden bu kadar önemli olduğunu özetlemek gerekirse bu kavramın bazı önemli fonksiyonları karşımıza çıkmaktadır:
- Besin zincirinin korunması.
- Çevresel boyuttaki dengenin korunması.
- Doğal kaynakların kullanılması.
- İklimin kontrol altında tutulması.
Biyoçeşitliliğin bu fonksiyonlarını değerlendirdiğimizde neden bu kadar önemli olduğu tekrar ortaya çıkmaktadır.
Biyoçeşitliliğin Ne Gibi Yararları Vardır?
Biyoçeşitliliğin yararları arasında:
- Ekolojik dengenin sağlanması,
- Doğal kaynakların devamlılığının sağlanması ve
- Canlıların yaşam hakkının koruma altına alınması
yer almaktadır.
Ekolojik dengenin sağlanması, sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmez bir ön koşuldur. Eğer çevreye zarar vererek devam eden faaliyetler bir an önce durdurulmazsa bunun yan etkileriyle karşılaşmak zorunda kalınacaktır.
Çevresel düzenin zarar görmemesi için doğal kaynakların düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Aynı zamanda, kaynakların elde edimi sürecinde ekosistemdeki canlıların durumuna dikkat etmek ve var olan dengeyi bozacak bir davranışta bulunmamak gerekmektedir. Böylece, canlıların yaşam alanları da korunmuş olacaktır.
Canlı çeşitliliğinin korunması, besin zincirinin de bozulmadan devam etmesi anlamına gelmektedir.
Biyoçeşitliliğin Korunması
Tarım, hayvancılık, sanayileşme ve nüfus artışı gibi insan faaliyeti odaklı olan gelişmeler, biyoçeşitliliğin her geçen gün daha da zarar görmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple, doğal hayatın korunması gittikçe daha da zorlaşmaktadır. Geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmeden önce her alanda yararlandığımız doğal kaynakların ve gezegenimizin düzeninin kıymetini bilmemiz gerekmektedir.
Biyolojik çeşitliliğin öneminden bahsettik, peki ama insanlık ve tüm canlılar için bu kadar önemli olan bu kavramı korumak için neler yapabiliriz biraz da bundan bahsedelim:
- Sorumlu üretim ve tüketim davranışlarının benimsenmesi.
- Çevresel etkinin azaltılması ve bu alandaki performansın iyileştirilmesi.
- Döngüsel ekonomi modeline geçiş yapılması.
- Atıkların etkin yönetiminin sağlanması.
- Geri dönüşüme önem verilmesi.
- Kaynakların verimli kullanılması ve tasarruf yapılması.
- Bu alandaki eğitimlerin yaygınlaşması ve bilinçlenmenin artırılması.
- Sürdürülebilir ve çevre dostu şehirler kurulması.
- Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin düzenlenmesi.
- Uluslararası iş birliğinin artırılması.
- Küresel ısınmayla mücadeleye katılım sağlanması.
Biyoçeşitliliğin korunmasının önemi, uluslararası alandaki uygulamalar ile de karşımıza çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 15: Karasal Yaşam, daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak amacıyla karasal ekosistemleri korumak ve biyolojik çeşitlilik kaybını önlemek için oluşturulmuştur. Bu girişim, tüm Dünya’da bu alandaki sorumlu davranışların geliştirilmesi açısından önemlidir. İnsan faaliyetlerinin daha bilinçli bir şekilde düzenlenmesi için bu hedefe ulaşmak için hep birlikte çabalamalıyız.
Küresel boyutta, BM tarafından oluşturulan bir hedef çerçevesinde gündeme gelen biyoçeşitlilik konusu, insan kaynaklı faaliyetler sonucunda doğaya verilen zararın azaltılması için çok önemli bir adımdır.
Dünya’nın Biyoçeşitlilik Bakımından Durumu
İnsan faaliyetleri yüzünden canlıların neslinin tükenmesi, tüm yaşam formlarını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Doğal düzenin birbiriyle bağlantılı olan ekosistemlerden oluşması bu konuya küresel bir perspektiften bakma gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Gezegenimizde 8,7 milyon canlı türü yaşamaktadır. Bu canlı türlerinin çeşitliliği, eğer gerekli önlemler alınmazsa büyük bir tehlike altında kalacaktır. Hızla nesli tükenen canlılar göz önüne alındığında, “6. Kitlesel Yok Oluş” süreci içerisinde olduğumuz iddia edilmektedir.
Dünya üzerinde sadece belirli bir bölgede bulunan ve başka ekolojik şartlar altında yaşayamayan canlı türleri “endemik” olarak sınıflandırılmaktadır. Birçok bölge bu endemik türlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu alanlarda meydana gelecek herhangi bir değişiklik bu canlıların yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına sebep olacaktır. Bu türlere aşağıdakiler örnek olarak verilebilir:
- Memeli hayvanlar
- Kuş türleri
- İki yaşamlılar (Amfibiler)
- Mercanlar
- Tatlı su yengeç türleri
İnsanlar, Dünya’daki biyokütlenin sadece %0.01’ini oluşturmaktadır. Bu da aslında, canlıların çeşitliliği ve doğal yaşamın zenginliğinin bir göstergesidir. Bu zenginlik içinde bu kadar az yer kaplamamıza rağmen çok büyük etkilere sebep olmaktayız.
Dünya’da biyoçeşitlilik, Ekvator çizgisine yaklaştıkça artmaktadır. Amazon Ormanları ve okyanuslar da canlı türleri bakımından zengin olan alanlara örnek olarak verilebilir.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2019 yılında yayımlanan bir rapora göre 1 milyon hayvan ve bitki türü nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu rakam aslında doğal yaşamın küresel boyutta ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu göstermektedir.
Her yıl 22 Mayıs, Dünya Biyoçeşitlilik Günü olarak kutlanmaktadır. 1992 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi bugüne ilham veren olaydır.
Türkiye’nin Biyoçeşitlilik Bakımından Durumu
Türkiye coğrafi ve iklim koşulları ile yakından ilişkili bir şekilde zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. İki kıta arasında köprü oluşturan konumu ve kısa aralıklarla değişen iklimsel özellikleri, Türkiye’yi canlı çeşitliliği zengin bir pozisyona getirmiştir.
Ulusal boyutta Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı, çok önemli bir kaynak oluşturmaktadır.
Türkiye, 2004 yılında taraf olduğu Cartagena Biyogüvenlik Protokolü ile biyoçeşitliliğin korunmasına ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasına destek olmaktadır.
3 farklı iklim kuşağı üzerinde yer alan ülkemiz, birçok canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye; 3.000’i endemik olan 9.000’den fazla bitki türü, 120’si memeli olan 400’ü aşkın kuş türü, 130 kadar sürüngen ve 400’e yakın balık türü olmak üzere birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. (TUBITAK, Aralık 2002, VIZYON 2023 – Biyolojik Çeşitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir Kalkınma)
Ülkemizin hali hazırda zengin olan biyolojik çeşitliliğini korumak, gelecek nesillerin de gezegenimizin doğal kaynaklarından sürdürülebilir bir şekilde yararlanmasını sağlamak için çok kritik bir öneme sahiptir.